Fütürizm akımının yenilikçi estetiğine şekil veren öncü İtalyan ressam ve heykeltıraş.Kısa yaşamına rağmen Boccioni, formun dinamizmine ve kütlenin yapıbozumuna yaklaşımıyla ölümünden sonra da birçok sanatçıyı etkiledi. Birçok sanat müzesinde eserleri bulunan sanatçının 100 eserinden oluşan bir retrospektif sergi 1988'de New York'taki Metropolitan Museum of Art'ta gerçekleştirildi.
Umberto Boccioni, 19 Ekim 1882'de Reggio Calabria'da doğdu. Romagnalı bir devlet memuru olan babasının mesleği İtalya'da sürekli yer değiştirmesini gerektiriyordu. Bu yüzden ailece kuzeye taşındılar ve Umberto ile ablası Amelia Forli, Cenova ve Padova'da büyüdü. 1898'de 15 yaşındaki Umberto babasıyla birlikte Sicilya'daki Katanya'ya taşındı ve eğitimini burada tamamladı. Daha sonra Roma'ya giderek Accademia di Belle Arti di Roma'nın Scuola Libera del Nudo ("Serbet Nü Okulu") bölümünde resim eğitimi gördü.
1882 yılında Reggio Calabria, İtalya'da doğan Boccioni, ilk eğitimini Milano'da aldı ve 1901 yılında Brera Güzel Sanatlar Akademisi'ne kaydoldu. Brera'da, geleneksel sanat eğitimi aldıktan sonra, klasik tarzın ötesine geçmeye yönelik ilgi duymaya başladı. Sanatsal kariyerinin erken döneminde, özellikle Giacomo Balla ve Gino Severini gibi diğer futurist sanatçılarla birlikte, hareketin temellerini atmaya katkıda bulundu. Boccioni'nin eğitimi, onun sanat anlayışının evrimine katkıda bulunmuş ve gelecekteki çalışmalarının temelini oluşturmuştur. Futurizm'in temel ilkesi, sanatın hız, teknoloji ve modern yaşamın dinamizmiyle bütünleşmesiydi, ve Boccioni bu ilkeyi sanat eserlerinde cesurca ifade etmiştir.
Umberto Boccioni, İtalyan Futurizmi'nin önemli bir temsilcisi olarak tanınır ve sanatında hareketi, hızı, teknolojiyi ve modern yaşamın dinamizmini vurgulamıştır. Resimlerindeki temel karakteristiklerden biri, nesneleri ve figürleri geometrik formlara dönüştürmesi ve ardından bu formları enerji ve hareketle doldurmasıdır. Özellikle "Simultaneity" adını verdiği bir tekniği kullanarak, aynı nesneyi farklı zaman dilimlerindeki farklı pozisyonlarda tasvir etmiştir. Bu, zamansal bir süreci tek bir resimde yakalama amacını yansıtan bir yöntemdir. Boccioni'nin resimlerinde canlı renk paleti ve dinamik kompozisyonlar da dikkat çeker. Onun sanatı, sanatın statik ve durağan olmaktan çok, sürekli bir değişim ve ilerleme içinde olduğunu vurgulamış ve modernitenin hızlı temposunu yansıtmıştır. Bu nedenle, Umberto Boccioni'nin sanatı, sadece bir nesneyi veya manzarayı resmetmekten çok, zamansal ve duygusal bir deneyimi ifade etmek amacını taşımıştır.