1996'da Ankara’da doğdu. 2012’de Eskişehir Güzel Sanatlar Lisesi’ni dördüncülükle kazandı. 2015’te Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne girerek birçok karma sergi ve yarışmaya katıldı. 2020’de onur öğrencisi olarak mezun oldu. Mural çalışmalarıyla da birçok yere iz bırakan sanatçı, üretimlerine Ankara’da devam etmektedir.
1996'da Ankara’ da doğdu. 2012’de Eskişehir Güzel Sanatlar Lisesi’ni dördüncülükle kazandı. 2015’te Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne girerek birçok karma sergi ve yarışmaya katıldı. 2020’de onur öğrencisi olarak mezun oldu. Mural çalışmalarıyla da bir çok yere iz bırakan sanatçı, üretimlerine Ankara’da devam etmektedir.
Sanatçı, dört yaşından itibaren çizim yapmaya başlamış olup, ilk çizimini mutfakta annesinin eline bir kağıt ve kalem tutuşturmasıyla karaladığı bir eşek figürüyle gerçekleştirmiştir. Bu çizimi gören ailesinin ve çevresindekilerin desteğiyle sanatçı, sürekli çizmeye odaklanarak doğal yeteneğini geliştirmeye yönelmiştir. Sanatçının asıl övündüğü husus, cesaret üzerine kurulu uzun ve zorlu bir yolu seçmiş olmasıdır. Eskişehir Güzel Sanatlar Lisesi'ni dördüncülükle kazanmış ve Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden Onur mezunu olarak sanat çalışmalarına devam etmiştir. Yüksek lisans eğitimi için akademik birikim oluşturan sanatçı, halen Ankara'da resim çalışmalarını sürdürmektedir.
Sıradan bir kutunun çok yönlü anlamlarını ve içsel derinliklerini keşfetmeyi amaçlar. Kutunun sınırlarını aşarak yeni bir ifade alanı oluşturur. Kutular, genellikle saklama, koruma ve sınır koyma işlevleriyle bilinirken, bu eserler aracılığıyla sanatçı, onların metaforik anlamlarını, yaşamımızdaki rollerini ve duygusal yankılarını araştırıyor.
Eserlerinde akrilik boya, spray boya ve yağlı boya gibi çeşitli teknikler kullanıyor. Bu farklı malzemelerin kullanımı, sanatının ifade gücünü derinleştirme ve izleyiciyle etkileşim kurma biçimini zenginleştirme amacını taşıyor. Akrilik boya ile anlık duygusal tepkileri ve hızlı yaratma sürecini ifade ederken, spray boya ile deneysel ve spontan bir estetik sunarak sanatında beklenmedik keşiflere olanak tanımaya çalışıyor. Yağlı boya ise yavaş kuruma süreci ve renklerin dokusal zenginliğiyle duygusal ve düşünsel derinliği vurguluyor, sanatının daha yoğun ve dokusal bir deneyim sunmasına olanak sağlamakta.
Kutu, henüz küçük bir çocukken ‘‘ Kapalı kutu gibisin ’’ sözleriyle derinleşti ve filizlendi. Sadece kavram ve materyal değildi. Bir yüzüğün küçücük bir kutunun içinde bile, büyük bir hayata dönüştüğünü gördüğümüz, geri dönüşüm ile geleceğimizin şekillenebilmesine de olanak sağlayan şeydi kutu. Kutulaşmış hayatlar ve hayatın içinde var olan kutular...
Sadelikte Derinlik: Kutu, sade ve basit bir nesne gibi görünebilir, ancak içeriği ve dışarıya yansıttıkları ile derin anlamlar taşır. Sanatçı, sadeliğin ardındaki görkemi ve içsel derinliği kutlar.
Boşluk ve Dolu: Bir kutu, bazen boş, bazen dolu olabilir. Bu iki durum arasındaki geçiş, doluluk ve boşluk kavramları üzerine düşünmeye davet eder. Sanatçı, bu geçişleri farklı malzemeler ile görselleştirir, somutlaştırır.
Yeniden Yorumlama: Kutular, farklı amaçlar için kullanılabilir ve içerdikleriyle yeni anlamlar kazanır. Sanatçı, bu kutuları yeniden yorumlayarak izleyicilere farklı bakış açıları sunar.
Kimlik ve Saklanma: Kutu, bazen kimliğimizi sakladığımız bir alan olabilir. Bu eserler, kutunun içindeki kimliği, saklanma dürtüsünü ve dış dünyayla olan ilişkimizi sorgular.
Koruma ve Özgürlük: Kutular, koruma ve saklama amacıyla var olurlar. Ancak sanat, bu sınırları aşar ve kutunun içindekini özgür bırakır. Her eser, koruma ve özgürlüğün dengesini araştırır.
Sınırların Ötesinde: Kutunun dört tarafı, fiziksel sınırları temsil eder. Bu resimler, sınırların ötesine geçmeyi, yenilikçi düşünceyi ve yaratıcı özgürlüğü temsil eder.
Günlük Yaşamın Estetiği: Sıradan kutular, gündelik yaşamın bir parçasıdır. Bu eserler, sıradan nesnelere sanatsal bir perspektiften bakarak, günlük hayatın estetiğini ve güzelliğini ortaya koyar.